30 Ekim 2009 Cuma

Parlak Bulaşıklarrrr


İnternette dolanırken geçenlerde arap sabunu nerelerde kullanılır yazısını okumuştum.Çoğu kişide çamaşır ve bulaşık makinasında kullandıklarını yazmışlar.Saf sabun olduğu için diğer markalı deterjanlardan daha çok güvenilir olduğunu belirtmişler.Birde bulaşık makinasında parlatıcı yerine elma sirkesi öneriliyordu..Arap sabunu sağlıklı olsada makinalarda bir bozukluk yapıp yapmıcağını bilmediğim için onu denemeye şimdilik cesaret edemedim.Ama elma sirkesini bugün bir cesaret denedim.Sonuçtan gerçekten çok memnun kaldım.Bardaklar önceki halinden daha parlaktı.Denemenizi tavsiye ederim.

27 Ekim 2009 Salı

Gripte soğanın faydası

Bu yazıyı http://bizimgibiler.blogspot.com/ da okudum.Gerçeklik payı ne kadar bilmiyorum ama ben yapmayı düşünüyorum.Sonuçta kaybedecek birşey yok..Ama evde kokusu nasıl olur onu bilmiyorum:))
GRİP için bir Eski zaman öyküsü… 1919 yılında, Dünyada 40.000 milyon kişinin Grip ten öldüğünde, bir Doktor birçok çiftçiyi Griple mücadelede yardım amacıyla ziyaret eder.Birçok çiftçi ve ailesi Grip kapmıştır ve birçoğu ölürler. Doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır, ziyaret ettiği bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır.Doktor böyle olabilmesi için aileye herkesten farlı ne yaptıklarını sorar ve cevaben çiftçinin hanımı odaya , bir tabak içine soyulmamış bir SOĞAN koyduklarını (muhtemelen diğer odalara da) söyler.Doktor buna inanamaz ve bu soğanlardan birini alarak Laboratuvarda Mikroskop altına koyarak inceler ve soğanın içinde Grip virüsünü görür.Soğan açıkça Grip bakterisini absorbe etmiş, emmiştir ve bu sayede de aile sağlıklı kalmıştır. Evet, ben bu hikayeyi Kuaförümden duydum.O, bana yıllar önce birçok çalışanının Grip olduğunu ve böylece müşterilerinin de Grip kaptığını anlatmıştı.Gelen yılda o, dükkanına çukur bir tabak içinde bir SOĞAN yerleştirir.Ve büyük bir sürpriz yaşar, o yıl hiçbir personeli Grip olmamıştır.O işe yaramıştır…(hayır, şimdi o sanıldığı gibi bir soğan işinde değildir) Bu öyküden alınacak ders, bir miktar soğan almanız ve evinizin çevresinde biryerlere yerleştirmenizdir. Ne olduğunu görmek için onu deneyin.Biz geçen yıl onu denedik ve asla Grip olmadık. Eğer o sizi ve sevdiklerinizi bu hastalıktan kurtarırsa ne güzel.Buna rağmen şayet Grip olursanız, o daha yumuşak ve uysal geçebilir. Bir miktar SOĞAN satın almaya vereceğiniz birkaç liradan başka ne kaybedebilirsiniz? ...

22 Ekim 2009 Perşembe

Bebeğimin odası nasıl olmalı?

Hamilelik döneminde herkezi bir telaş sarar acaba bebeğimin odası nasıl olmalı diye..Aynı telaş ve heyecanı bende yaşadım.7 ay bitene kadar hiçbirşey almadık.Sonra bebek mağazalarını gezmeye başladık.Bir mağazada mobilyasını beğendiğimiz ama renk ve şekilleri beğenmediğim bir takım gördüm.İstediklerimizi imalatçı oldukları için yapabileceklerini söylediler.Beğendiğim bordürün minyatür resimlerinden çekmece tutacakları ve dolaplarının üstüne resimleri kondu.Bordürden avize ve gece lambası yapıldı.Enson perde ve halı tamamlayıp oda bitti.Oğlumun doğumuna bir hafta kala herşey hazır oğluşumuzu beklemeye başladık.Tabii oda hazırlama o olmadan odasını görmek akşamları o odada oturmak çok güzel duygulardı.Ama şuan ki aklım olsa bu kadar tefauratlı düşünmez ve yapmazdım.Çünkü mert 2 aylıkken odasını ayırdık.Hastalanınca yanımıza aldık.Alış o alış oldu.2 yaşına kadar beraber yattık:)Şimdilerde artık odasında vakit geçirmeye başladı.Ama şimdide odasını beğenmiyor.Devamlı arabalı yatak alalım mı diyor.Oda takımımızda yepyeni değişirmeye kıyamıyorum.İşte zamanında çok hevesli olmayıp dolap ve beşikten ibaret olan sade bir oda yapsaydım.Şimdi oğlumun zevkine göre hangi oda takımını isterse o alınırdı.Bakalım zaman ne gösterecek...

Avon Dünyası

Avonun müşterisi olarak birgün bakmışım ki avon temsilcisi olmuşum:)Anne,kuzen,yenge ve teyzeler hep başka temsilcilerden alışveriş yapıyorduk.Birgün kuzenim sen niye yapmıyorsun hem fazla para ödemeyiz hemde avantajlarından faydalanırız dedi.Bende neden olmasın diye hemen internet sayfasına baktım.İnternetten başvuru yaptım ve 1 hafta sonrada avon temsilcisi oldum.Olduğumuz günden bu güne kadar nasıl olsa giriş fiyatlarından alıyoruz diye almadık birşey bırakmadık:)Bazı ürünleri gerçekten çok güzel ama arada umduğunuz gibi çıkmayanlarda oluyor..Bu ayki kampanyadan aldığım 2 üründen çok memnun kaldım.


Farlar teal serisinden bu senenin moda renkleri jet femme de günlük kullanılabilecek bir parfüm kokusu hem hafif hemde kalıcı..
Avon siparişleri alınır...Katalog fiyatı değil giriş fiyatı uygulanır:)))

Mcqueen tutkusuuuu

Sizinde oğlunuz mcqueeni seviyor mu?
Benim oğlum tam bir şimşek mcqueen hastası filmi vizyona girdiğinde Mert 1.5 yaşındaydı.Babasıda saolsun dvdsi çıkmış diye birgün alıp geldi ve başka hiçbirşey izleyemez olduk.Kaç kere izledik sayısını bile hatırlamıyorum.Sonunda bir çaresini bulup odasındaki televizyonu salona taşıdık.İzlesede izlemesede tv hep açık kalıyordu.Sesini bile duyması ona yetiyordu.


2.yaş gününde de hoşuna gitsin diye davetiyelerimiz,pastalamız ve kendi hazırladığım süslerimizin hepsi şimşekliydi.Birde sevdiği müziklerden cars filmi arabalarının fonda olduğu bir vcd hazırladım.O evde yokken süsleri taktık.Görünce ki hali hala gözümün önünde:) Zamanla geçer dediğimiz bu tutku hala daha devam ediyor.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Yoğun Günlerrr

Günler o kadar yoğun geçiyorki pc başına oturup yazı yazmaya vaktim olmuyor.Mertin okul sorunları aynen devam her sabah ağlayarak okula gidiyoruz.İçeri girince susuyormuş.Bu hafta toplantılar haftası oldu.Cumartesi okulumuzun genel toplantısı vardı.Okulda yapılan ve yapılacak etkinliklerden,giriş çıkış saatlerinden ve beslenme konularından konuşuldu.Bugünde sınıfımıza özel yapılan toplantı vardı.3-4 yaş için olan eğitici dergilerden getirmiş öğretmenimiz onlara baktık.Ara öğünde ne yedireceklerine karar verdik.En önemliside okullarda yapılacak olan domuz gribi aşısını konuştuk.Yaptırmak kişiye bağlıymış ve yaptıracak mısınız diye bilgi aldılar.Ben daha Mertin İzmirdeki doktoru ile daha konuşmadım ama yaptırmayı düşünmüyorum.Daha testlerden geçmemiş bir aşıyıda nasıl piyasaya sürüyorlar onuda anlamış değilim.Duyduğuma göre bir takım alerjisi olanlar yaptırdığı taktirde sonu kötüye gidiyormuş.Bu yaştada oğluma alerji testi yaptırıp onca iğneyi yaptıramam.Başhemşire olan yengemlede bu konuyu konuştuk.Oda aşı taraftarı değil en iyisinin elleri sıksık yıkamak ve devamlı ellerin kolonyalanması gerektiğini söylüyor.Bizde ogünden bu yana çok dikkat ediyoruz.Kullandığımız sıvı sabunu bile değiştirdim.Antibakteriyal olmasından dolayı protex ultra kullanmaya başladım.İnşallah faydası vardır.Sözde değildir.Yarında okul aile birliği toplantımız var.Birde bunların yanında annemler tatilde olduğu için muhtarlıkta bana kaldı sabah 10-12 öğleden sonrada 2-4 arası oraya bakıyorum.Bu haftaki yoğunluk bitince aklımda olan fikirleri artık yapmak istiyorum.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Örgü zamanı...

Motif makinası ile yaptığım şallar ve şişle yapılmış şal

Gri ve krem kirpi yünle yapılan etoller

Kışın yaklaşmasıyla yine örgü elişi sitelerine bakmaya başladım.Kışın yapmasını en sevdiğim örgü ve tığ işleri yapmak. Resimdekileri geçen sene yapmıştım.

4 Ekim 2009 Pazar

Mutfakta Kış Hazırlıkları 2

Yaz sonu geldiğinde en sevdiğim kış için yiyecekleri hazırlamak.Zamanında ki tadı hiçbir zaman olmuyor ve kışında dolaptan çıkarıp hazırlaması çok pratik oluyor.Taze fasülye,börülce,patlıcan,dolmalık biber,barbun fasülyeden sonra sıra domatesleri hazırlamaya gelmişti.Onlarıda yaptım ve kış için hazır ve nazır bekliyorlar:)
Pazardan aldığım armut domatesler soyuldu.

Bir kısmını küpküp doğrayıp kilitli poşetlere paylaştırdım.

Bir kısmınıda oğluşum menemeni sevdiği için küpküp doğrayıp menemenlik kalanıda rondodan geçirip çorbalara koymak için hazırladım.Ayrıca domates sosu için rondodan geçmiş domatesleri ocakta kaynarken içine kaya tuzu ekledim.15dk pişirdikten sonra kavanozlara doldurdum.Üstüne yağ döküp kaynattığım kavanoz kapaklarını kapattım ve ters çevirip 1 gün beklettim.Bu hazırlamış olduğum domates sosu makarnalarda kullanıyorum hem pratik hemde zamanındaki domatesle tadı daha bir lezzetli oluyor.

2 Ekim 2009 Cuma

Paşammm


Bugün okula değil sanki eziyete gittik.Paşam bu sabahta bir sürü dil döktükten sonra okula gitmeye karar verdi.Ama şartlı olarak oda sınıfa kendi girecek ben sınıfın penceresinden ona bakıcaktım.Bende tamam dedim ve pencere önünde beklemekle güne başladık.Bugün hiç olmazsa dışarda bekletiyor aşama atladık derken öğretmenimiz böyle olmaz anneler bekledikçe alışmaları zor diyerek sınıftaki bekleyen anneleri dışarı çıkardı.Mert bana sen gitme anne burdan bak derken pencerede kapanıcak dedi ve kapattı.Ağlayarak içerde kaldılar.Tabii benimde moralim bozuldu ağlamaya başladım.Ne kadar zor bişeymiş anlatamam.(Buarada durmayan tek paşam deil benim gibi ilkgünden beri bekleyen 4 anne daha var)Sonrasında müdür yanımıza gelip bizimle konuştu.Anlıyorum sizin için zor ama bunu yapmazsak asla alışmazlar ve sizin burda olduğunuzu bildikleri için yapılan faaliyetlere katılmazlar,arkadaş edinmezler hep sizle ilgilenirler dedi.İçerde ne oluyor napıyorlar diye için için kendimi yedim. Gidip baksam olmaz tam o sırada öğretmenimiz dışarıya çıktı.Ağlamıyorlarmış ve çizgi film izliyorlarmış.Birazdan dışarı çıkarıcam sizleri görmesinler dedi.Bizde evi yakın olan ilaydanın annesine kahve içmeye gittik.Saat 12 gibi okula geri döndük.Paşam ve İlayda bahçede oturuyormuş.Arabayı görünce hemen kapıya geldiler.Beni gördüğünde ağlar diye düşünürken gayet iyiydi.


Ona ödül olsun diye çok istediği otopark setini alıp arabada saklamıştım.Aferim ağlamamışsın ondan istediğini aldım deyince daha bir mutlu oldu.Tabii onu duyarda durur mu öğretmeniyle bile zor konuştum.Öğretmeni gayet iyiydi pazartesiden itibaren daha iyi olacak dedi.Bizde inşallah demekle yetindik.Bakalım pazartesi ne olacak...