Yunanistan Kos gezimizden pazartesi günü döndük ama daha yeni yazabilecek fırsat buldum.Bir hafta boyunca gezdik dolaştık.Birde arkasında çocuk oturma koltuğu olan bir bisikletle Mertle bolbol gezdik.Gittiğimiz her yerde resim çektim.Bodruma 45 dakikalık bir mesafe ama oraya adım atınca yabancı ülkeye geldiğin anlaşılıyor.Etraf tertemiz herkezin birbirine saygısı var.O trafiğe rağmen caddede gezerken Mertin elini tutup yola doğru döndüğün an karşıya geçicez diye hemen arabalar duruyor.Şehir turu için trene biniyorsunuz tüm şehiri gezdiriyor.Yollarda sadece bir arabalık yer ve bisiklet yolları var.O tren şehri gezerken arkasında 15 araba konvoy oluyor.O arabalardan biri kornaya bassaya öylece onu takip ediyorlar.İnsan bunları görünce ahh keşke demekten kendini alamıyor.
Resimdeki görünen minyatür kiliselerden her kaza yapılan yerde ölen kişi olursa onların aileleri tarafından yaptırılıyormuş.Aileleri o kiliselere gelip kandillerini yakıp dua ederlermiş.Bu kiliseyi bir aile askerde ölen oğlu için evlerinin bahçelerine yaptırmışlar.İçinde devamlı yanan kandili,çocuklarının resmi ve dualar vardı.
Orada en kötüsü çalışma saatleri sabah 9 da iş başı 2 de öğle molası saat 4de açılış 7 de de tüm dükkanlar kapanıyor.Sadece turistlik malzeme satan dükkanlar açık kalıyor.Eskiden orada fiyatlar uygun diye herkez oradan getirir veya getittirirdi.Artık orası Türkiyeden pahalı olmuş.Ama aradığın ve türkiyede bulamadığın şeyler orada var.Mesela Mert tam bir Şimşek mcqueen hastası Türkiyedeki herşeyden aldık.Kosta bir oyuncak dükkanına gittik neredeyse Mert aklını kaçıracaktı:))Neler var neler hem fiyatları uygundu hemde hepsi çok değişikti.Ben bile kendimi çoğunu almamak için zor tutmuşken çocuk nasıl dayansın:))
Mert için güzel bir değişiklik oldu.Yunanca bile öğrenip her dükkana girdiğimizde adamlara yasuu bile demesine alışmıştı:)Güzel bir hafta geçirdik.Ama insanın kendi vatanı gibisi yok..
Resimdeki görünen minyatür kiliselerden her kaza yapılan yerde ölen kişi olursa onların aileleri tarafından yaptırılıyormuş.Aileleri o kiliselere gelip kandillerini yakıp dua ederlermiş.Bu kiliseyi bir aile askerde ölen oğlu için evlerinin bahçelerine yaptırmışlar.İçinde devamlı yanan kandili,çocuklarının resmi ve dualar vardı.
Orada en kötüsü çalışma saatleri sabah 9 da iş başı 2 de öğle molası saat 4de açılış 7 de de tüm dükkanlar kapanıyor.Sadece turistlik malzeme satan dükkanlar açık kalıyor.Eskiden orada fiyatlar uygun diye herkez oradan getirir veya getittirirdi.Artık orası Türkiyeden pahalı olmuş.Ama aradığın ve türkiyede bulamadığın şeyler orada var.Mesela Mert tam bir Şimşek mcqueen hastası Türkiyedeki herşeyden aldık.Kosta bir oyuncak dükkanına gittik neredeyse Mert aklını kaçıracaktı:))Neler var neler hem fiyatları uygundu hemde hepsi çok değişikti.Ben bile kendimi çoğunu almamak için zor tutmuşken çocuk nasıl dayansın:))
Mert için güzel bir değişiklik oldu.Yunanca bile öğrenip her dükkana girdiğimizde adamlara yasuu bile demesine alışmıştı:)Güzel bir hafta geçirdik.Ama insanın kendi vatanı gibisi yok..